Evvel zaman içinde, bir köyde sağ yanağı davul gibi şişmiş yaşlı bir adam yaşarmış.
İhtiyar adamın sağ yanağındaki bu şişlik, bir şey yaparken ona engel oluştururmuş. Mesela odun keserken yanağı lop lop oynarmış.
Ama bu adam öyle şeyleri kafasına hiç takmayan kaygısız birisiymiş.
Aynı köyde yüzü davul gibi şişmiş başka bir yaşlı adam daha varmış. Onun ise sol yanağı şişikmiş. Bu adam ise, diğer adamın aksine, yanağındaki şişlikten hep rahatsızlık duyarmış, çok sinirlenirmiş.
Günlerden bir gün o kaygısız adam, ormanda odun keserken aniden yağmur yağmaya başlamış.
Yağmur hızlanmış, şiddetlenmiş. Yaşlı adam korunmak için buyuk bir ağacın altına sığınmış. Yağmurun kesilmesini beklerken derin bir uykuya dalmış. Saatler sonra uyandığında gece yarısı olmuş. Yağmur dinmiş, bulutlar çekilmiş, gökte pırıl pırıl bir ay belirmiş.
Bir yerden neşeli şarkılar kulağına gelmeye başlamış.
Etrafına bakınmış.
‘’ Nereden geliyor bu sesler?"
Merakla seslerin geldiği yere doğru yürümüş ve hayretler içinde kalmış.
Sesler Onilerden * geliyormuş.
(Not: Oni, Japon masallarında sıkça yer alan olağanüstü bir varlıktır. Canavar.)
Kırmızısı, mavisi, siyahı, büyüğü ve küçüğü ile rengarenk, boy boy, her türlü Oni varmış orada. Şarkı söyleyerek dans ediyorlarmış.
Onilerden ilk anda korkan yaşlı adam, onların kendilerinden geçmişçesine
neşeyle dans ettiklerini gördükçe korkusunu unutmuş. Aralarına süzülüp onlarla beraber dans etmeye başlamış. Oniler yaşlı adamı hemen fark etmiş.
‘’ Oo.. Bu herif ne kadar güzel dans ediyor. ’’
Yaşlı adam o kadar güzel dans ediyormuş ki, Oniler de onunla beraber dans etmeye başlamış.
Sevimli ve kaygısız yaşlı adam ile neşeli Oniler, zamanın nasıl geçtiğini unutarak dans etmişler.. dans etmişler...
Onlar kendilerinden geçerek dans ederken tan yeri aydınlanmaya, gün ağarmaya başlamış.
- üürüüüü.. üürüüüü
Horozlar ötüyormüş.
‘’Horozlar ötmeye başladı, artık evimize dönmemiz lazım.’’
Onilerin, gün aydinlanmadan önce evlerine dönmeleri gerekiyormuş.
Onilerden biri, ayrılmadan önce yaşlı adama şöyle demiş:
- "Biz her gece burada dans ediyoruz. Sen de gel bu akşa yine... bize katılıp dans edersin...
O yanağındaki şişliği şimdi senden alıyoruz. Sen mutlaka buraya gelirsin diye alıyoruz, emanetimizde kalsın."
Bunu söyler söylemez, yaşlı adamın sağ yanağındaki şişliği alivermiş.
Sevimli yaşlı adam köyüne dönmüş. Yolda sol yanağında şişlik olan huysuz ihtiyara rastlamış. Huysuz adam, sevimli ihtiyarın yüzünü görünce şaşırarak şöyle
demiş:
- "Senin yüzündeki şişlik gitmiş!.. Nasıl oldu bu? Ne yaptın ona?"
-" Evet, gitti... Şöyle oldu.."
Sevimli yaşlı adam dün ormsnda başına gelenleri ve gece yaşadığı olayları bir bir anlatmış.
- "Nasıl yani?. Oniler mi yaptı bunu? Şişliğini Oniler mi aldı, diyorsun?
(Şişmesiz olan yaşlı adam köye dönmüş. Öbür şişmeli yaşlı adam onun şişmesinin yok olduğunu görünce şaşırarak s
‘’ Evet, şöyle..’’
Şişmesiz olan yaşlı adam o akşamki olayları anlatmış.
‘’Nasıl yani? Oniler mi aldı diyorsun?
Huysuz ihtiyar kıskançlıktan çatlamış. Kendi yanağındaki davul gibi şişlikten kurtulma planı yapmış. O gece ormana gidip, Onileri aramaya karar vermiş.
Akşam olunca sevimli ihtiyarın söylediği ormana gitmiş. Onileri aramaya başlamış.
(Şişmeli yaşlı adam çok kıskanmış ve kendisi de onileri aramaya karar vermiş.)
(Akşam o şişmesiz adam ormana gidermiş. (Bunu anlamadım - Tahsin K.)
Yürümeye devam edince şarkı sesleri gelmeye başlamış.
‘’ Tamam, doğru yere gelmişim. Oniler benim yüzündeki şişliği de alsınlar.’’
Huysuz yaşlı adam, dans eden Onilere yaklaşırken, yüzlerini görünce ayakları titremeye başlayıp yürüyemez olmuş. Korkup ağaçların arkasına saklanmak isterken, Onilerden biri onu farketmiş.
Oniler onu dün gece birlikte dans ettikleri sevimli ihtiyar sanmış.
(Ağaçın arkasında saklanırken onilerden biri onu fark etmiş.)
‘’Haa, o adam bu akşam da geldi!’’
Adamı alıp dans eden eden Onilerin halkasına sokmuş. Ama huysuz ihtiyarın bacakları korkudan tir tır titrediği için dans edememiş.
"Bu da nesi be!.. Senin dansın nasıl böyle kötüleşti! Ne bu lan!.."
Huysuz adam bunu duyunca daha da korkmuş. Korkudan dili tutulmuş.
Oniler korkudan titreyen bacaklarıyla paytak dans eden yaşlı adama kızmaya başlamış.
(Öyle diyerek halkasına götürürmüş. Ama ayakları titrediği için dans edememiş.)
‘’ Bu ne lan! Nesıl kötüleşti senin dansın. ‘’
Oniler yaşlı adamın güzel dans edemeyince kızmaya başlamış.
Sevimli yaşlı adamın yanağındaki şişliği alan Oni, kızgın bir şekilde şöyle demiş:
Söz verdiğim için yanağından aldığım şişliği geri veriyorum. Ama buraya bir daha gelmeni istemiyorum. Sakın gelme.
‘’ Söz verdiğim için senin bu şişmenini geri veriyorum ama bir defa buraya gelme! ‘’
Bunu der demez sevimli önceki gece sevimli yaşlı adamın yanağından aldığı şişliği, huysuz adamın sağ yanağına konduruvermiş.
Yaşlı adam ağlamaklı olmuş. Artık iki yanağı da davul gibi şişmiş bir şekilde ağlayarak eve dönmüş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder