20 Mayıs 2014 Salı

Zevcenin Portresi(絵姿女房)

Evvel zaman içinde bir köyde çiftçi bir adam varmış. Adam çok iyi biriymiş, ama o zamana kadar evlenme fırsatı olmamış. Bir akşam evde otururken kapı çalmış, açınca çok güzel bir kadın görmüş.
‘’Affedersiniz, ben yolcuyum. Akşam olduğu için kalacak bir yer arıyorum. Zahmet olmazsa bir gece sizde kalabilir miyim?’’ diye sormuş, adam de kabul etmiş ve içeri almış. Bir gün geçmiş, iki gün geçmiş, ama kadın hala oradaymış. Bütün gün ev işleri yapıp yemek hazırlarmış. Bir hafta sonra kadın şöyle demiş: ‘’Benimle evlenir misiniz?’’ Adam da çok sevinmiş, o kadar güzel bir kadınla evlenebileceğini hiç düşünmemiş. Adam o kadar sevinmiş ki her gününü hep karısının yüzüne baka baka geçirirmiş. Sabah tarlaya gidip hemen eve dönüp karısının yüzüne bakarmış. Adam onun yüzünü gördükçe gülümsermiş sevinçten. Yine tarlaya çalışmaya gidermiş ama birkaç dakika sonra yine yüzünü görmeye gelirmiş. Karısı da kocasının işlere konsantre olamadığını kafasına takmış, düşünüp taşınmış. Ertesi gün erkek tarlaya gidecekken bir kağıt verip şöyle demiş. ‘’Dün gece bunu çizdim. Bunu görünce beni hatırlarsın. Artık beni görmeye sık sık eve dönmene gerek yok.’’ O kağıtta karısının yüzü çizliymiş. Erkek çok sevinmiş, kendi tarlasına gidince yanıngaki ağaca karısının resmini asmış. Onu göre göre çalışmış.
Bir gün her zamanki gibi tarlaya gelince ağaca resmi asmış. O gün çok rüzgarlıymış. Bir an sert bir rüzgar esmiş, o rüzgar ağaçtaki resmini alıp götürmüş. ‘’Aa! Karımın resmi! ‘’ Adam koşmuş, ama resim hızlıca yükselmiş, sonunda uzaklara kadar uçup görülmez olmuş. O akşam, o şehrin hükümdarı kendi bahçesinde o resmi bulmuş ve demiş ki: ‘’Bu kadın çok güzel. Şimdiye kadar bu kadar güzel bir kadın görmedim. Bu kadınla evlenirim. Bu kadını bulun ve getirin bana derhal! ’’ Bir kaç gün sonra, sabah adam tarlaya çıkacakken evin kapısı çalmış. ‘’Şimdi açıyorum.’’ Kapıda adamlar varmış. ‘’Bu resimdeki kadın senin karın mı? Hükümdarımız onunla evlenmek istiyor. Hemen onu bize ver. Bu hükümdarın emridir." demiş adamlar. ‘’Ama...eğer hükümdarın emriyse bile veremem karımı.’’ ‘’O kadar güzel kadın sana yakışmaz.’’ ‘’Ama...’’ Adamlar erkeği karısından ayırmış, o zaman karısı fısıldamış. ‘’Şimdi sen karşı çıkma. Sonbahar gelince kaleye elma satmaya gel. ‘’ Böylece hükümdarın adamları kadını zorla götürmüş. Adam, günler boyunca ağlamış, kaledeki karısı da hiç bir şey konuşmamış ve gülmemiş. Hükümdar onu güldürmeye çalışmış ama olmamış. Çiftçi adam, karısının söylediği gibi elma yetiştirmiş, sonbaharın gelip elmanın olgunlaşmasını dört gözle beklemiş. Sonunda o zaman gelmiş. Sepetine elmalar koyup sırtlanmış. Şarkı söyleyerek kaleye gitmiş. Kalenin etrafını daha yüksek sesle şarkı söyleyerek dönmüş. Kaledeki karısı o şarkıyı duyduğunda gülmüş ve kalede ilk defa konuşmuş. ‘’Elmacı geldi.’’diye ayağa kalkmış. Hükümdar karısının güldüğünü ilk defa gördüğü için çok sevinmiş. ‘’Karım güldü. O elmacıyı buraya getirin!’’ Hükümdarın önüne elmacı adam getirilmiş ve ona şöyle demiş. ‘’Biraz önce söylediğin şarkıyı söyle.’’ Elmacı adam sevinçli sevinçli dans ederek şarkı söylemeye başlamış. Karısı kocasını görebildiği için çok mutluymuş, sesli gülmeye başlamış. İki kişi o kadar sevinçli görünmüş ki hükümdar elmacıyı kıskanmış. ‘’Elmacı, senin kıyafetin ile benimkini değiştirelim mi?’’ Derebeyi, elmacı erkeğin kıyafetini giyince sırtına da sepeti takıp şarkı söylemeye başlamış. Karısı daha sevinçli gülmeye başlamış, hükümdar havaya girmiş, şarkı söyleyerek kapıdan çıkmış. Kalenin etrafını bir tur dönüp ön kapıya geri gelmiş. Ama bekçiler onu durdurmuş. ‘’Ne işin var burada?!’’’’Elmacı giremez!’’ ‘’Ne diyorsunuz? Ben buranın hükümdarıyım.’’ ‘’Sen ne diyorsun lan! Git buradan! Yoksa vururum bir tane!’’ Hükümdar dayak yeyince oradan kaçmış ve o şehirden kaybolmuş. Böylece çiftçi adam hükümdar olmuş ve karısıyla mutlu kutlu yaşamışlar.

18 Mayıs 2014 Pazar

Youkai(1)

Youkai(妖怪)
Genellikle Japon inanışında olağanüstü ve garip fenomene ya da onları çıkaran güce sahip olan yaratıklara Youkai denir. İyilik yapan Youkailar da vardır. Tengu, Kappa ve Oni’nin Japon youkailerinden en meşhur 3 youkai olduğunu söyleyebiliriz.


 ①   Tengu(天狗)
Japon halk inanışında tanrı ile youkai arasında bir varlık sayılan efsanevi yaratıktır. Genellikle Yamabushi
(Dağda inzivaya  çekilen Japon dervişi) gibi giyinir, kırmızı yüzlü, uzun burunlu, kanatlıdır, ve elinde yelpaze olduğuna inanılır. İnsanları gerçek dünyadan kaybetmek, yangın çıkarmak gibi kötülükler yaptığı söylenir.



②   Kappa(河童)
Nehir, bataklık, ırmak gibi 
su ortamında yaşarlar. 
Vücudu çocuk gibi olup,
genellikle rengi yeşildir.
Kafasının üstünde suyla
ıslanmış bir tabak vardır, 
o kuruyunca veya 
kırılınca gücünü kaybeder, 
ya da ölür. 
Ağzında küçük bir gaga vardır.
Sırtında kaplumbağa gibi 
bir bağa olan kappalar ve maymuna benzeyen tüylü 
kappalar olduğu söylenir.  Genellikle kappanın kötülük
yapmaksızın sadece yaramazlık peşinde olduğuna ve
çocukları sevdiğine inanılır,
 ama bazen yüzen insanların ayaklarını çekip onları 
boğan kappaların rivayeti de söylenir. 



③Rokurokubi(ろくろ首)

Görünüşü tıpkı normal insanınki gibidir.
Boynu uzayan ve boynu vücudundan ayrılıp
serbestçe uçan iki türlü Rokurokubi’nin
olduğu söylenir. 
Boynu vücudundan ayrılan Rokurokubi'nin
geceyarısı insana saldırdığı, kanını emdiği
söylenir. Boynu uçup gezerken boyunsuz
vücudunu başka bir yere koyunca
boynunun vücuduna geri dönemediğine
inanılır. 








④Zashiki-warashi(座敷童)



Efsanesi genellikle kuzeydoğu Japonya'da
(özellikle İwate ilinde) aktarılır. 
 Eski konaklardaki misafir odasında ya da ambarlarda oturan 
tanrısal bir varlıktır. İnsanlara zarar vermez, evinde oturanlara
 yaramazlık yaptığı, onu gören kişiye talih getirdiği ve oturduğu 
eve servet getirdiği söylenir. 
Genellikle Zashiki-warashi 5-6 yaşlarındadır, ama oturdukları eve
 göre farklıdır. Kız zashikıwarashi da vardır, erkek de. 
Yaramazlık severler, bazen çocuklarla oynarlar. 
Zashikiwarashi'nin sadece çocuklar tarafından 
görülebildiği söylenir.
Zashikiwarashi'nin oturduğu evde hiç kimse olmayan 
odadan oyun oynayan çocuk sesi veya oyuncak sesi gelir. 

En yaygın inanışa göre, Zashikiwarashi'nin oturduğu eve servet gelir, 
ama Zashikiwarashi o evden çıkıp başka eve gidince o evden bereketin gittiği söylenir.  
Bu özelliğinden ötürü, Zashikiwarashi'nin servet tanrısı olduğu veya evlerin 
koruyucu ruhu olduğu söylenir.